Kastın Tanımı Nedir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Adalet Perspektifinden Bir Değerlendirme Toplum olarak en çok kaçındığımız ama en çok da yüzleşmemiz gereken konulardan biriyle başlayalım: “kast”. Kulağa eski, hatta bazılarına göre geçmişte kalmış bir kavram gibi gelebilir. Ancak gerçek şu ki, kast sistemi farklı biçimlerde hâlâ hayatlarımızın içinde dolaşıyor; bazen açık açık, bazen daha incelikli biçimlerde… Bu yazı, kastın yalnızca tarihsel bir toplumsal sınıflama olmadığını, aynı zamanda cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi güncel meselelerle nasıl iç içe geçtiğini tartışmaya açıyor. Ve evet, sizden de düşünmenizi istiyorum: Kast sadece Hindistan’a mı özgü, yoksa bizim toplumlarımızda da farklı maskelerle varlığını sürdürüyor…
Yorum BırakGünlük Ayrıntılar Yazılar
Türkiye’nin En Kuzey Noktası Üzerine: Bir Felsefi Yolculuk Bir filozof için mekân, yalnızca coğrafi bir koordinat değil; varoluşun, bilginin ve değerlerin sahnesidir. “Türkiye’nin en kuzey noktası neresidir?” sorusu, ilk bakışta basit bir bilgi arayışı gibi görünür. Ancak bu sorunun ardında, insanın dünyayla kurduğu anlam ilişkisine dair derin bir düşünsel çağrı gizlidir. Çünkü “en kuzey” ifadesi, yalnızca bir yön değil, aynı zamanda sınırın, uç noktanın, bilinmenin sınırına yaklaşmanın metaforudur. Etik Perspektiften Kuzeyin Anlamı Etik, insanın eylemlerini yönlendiren değerlerin felsefesidir. Kuzey, yön olarak soğuk, mesafeli ve uzak olanla özdeşleştirilir. Fakat bu uzaklık, etik açıdan bir tür mesafe bilincine dönüşebilir. Başkasıyla, doğayla, hatta…
Yorum BırakKarşıyaka’nın Adı Neden Karşıyaka? Bir Nehrin, Bir Aşkın ve Bir Tartışmanın Hikâyesi “Karşı’da Ne Var?” Diyenlerin Şehri Şöyle düşünün: Bir gün sabah uyanıyorsunuz, pencereden dışarı bakıyorsunuz ve göz alabildiğine mavi bir denizin öte yakasında yemyeşil bir kara parçası var. Yanınızdaki arkadaşınız “Acaba orada ne var?” diye soruyor. Siz de gayet stratejik bir şekilde “Gidelim, bakalım” diyorsunuz. İşte sevgili okur, Karşıyaka’nın hikâyesi tam olarak böyle başlıyor. Ama elbette bu hikâyeyi biraz daha eğlenceli hâle getirmek için erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını ve kadınların empatik merakını da devreye sokmamız şart. Çünkü tarih sadece savaşlarla değil, küçük diyaloglarla da yazılır… — Bir Kadın, Bir…
Yorum BırakKarşılama Oyunu Hangi İlimize Aittir? Trakya’nın Neşesi, Edirne’nin İmzası İtiraf edeyim: Karşılama’nın ilk ezgileri kulaklarıma dolduğunda, içimdeki ritim otomatik pilotu devreye giriyor. Sanki bir düğün salonunun kapısı aralanıyor, davulun tok sesiyle klarnet göz kırpıyor ve hep bir ağızdan “Hadi bakalım!” diyoruz. Bu yazıda, “Karşılama oyunu hangi ilimize aittir?” sorusunun peşinden gidip hem kökleri hem de bugünün dünyasındaki yankılarıyla bu oyunu hakkıyla konuşacağız. Kısacası: Karşılama, Trakya bölgesinin; özellikle de Edirne’nin simge halk oyunudur. Ama hikâye burada bitmiyor—aslında tam burada başlıyor. Kısa Cevap, Uzun Hikâye: Karşılama Neden Edirne’yle Anılır? Karşılama, Trakya’nın üç güzeli Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da ortak kültürel zeminde yaşasa da,…
Yorum BırakHacamat, insan sağlığını iyileştirmek amacıyla uygulanan eski bir tedavi yöntemidir. Ancak, bu uygulamanın hangi günlerde yapılması gerektiği konusunda çeşitli inançlar ve uygulamalar bulunmaktadır. Özellikle İslam kültüründe, belirli günlerde hacamat yapılmaması gerektiğine dair görüşler mevcuttur. Bu yazıda, “Neden Çarşamba günü hacamat yapılmaz?” sorusunun tarihsel ve kültürel arka planını inceleyeceğiz. Çarşamba Günü Hacamatın Sakıncalı Kabul Edilmesinin Sebepleri 1. Hz. Eyyüb’ün (a.s.) Belaya Düşürüldüğü Gün Olarak Kabul Edilmesi Bazı dini kaynaklara göre, Çarşamba günü, Hz. Eyyüb’ün (a.s.) belaya düştüğü gündür. Bu nedenle, bu günün uğursuz kabul edilmesi ve hacamat gibi sağlıkla ilgili uygulamalardan kaçınılması gerektiği düşünülür. [1] 2. Cüzzam ve Baras Hastalıklarının Çarşamba…
Yorum BırakSuya Ne Kadar Karbonat Atılır? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derinlemesine Bir Bakış Bazı konular vardır ki, küçük gibi görünseler de aslında dünya genelinde kültürleri, alışkanlıkları ve hatta sağlık anlayışlarını yansıtır. Suya ne kadar karbonat atılacağı sorusu da bunlardan biri. Belki ilk bakışta sıradan bir mutfak detayı gibi görünüyor, ama bu basit tercih bile farklı coğrafyalarda, farklı kültürel yaklaşımlarla şekillenir. Gelin, bu küçük ama etkili konunun hem küresel hem de yerel boyutlarını birlikte keşfedelim. Karbonat ve Su: Evrensel Bir Kimyasal Dengeden Fazlası Suya karbonat eklemek, aslında kimyasal açıdan suyun pH dengesini değiştirmek anlamına gelir. Sodyum bikarbonat, hafif bazik yapısıyla suyun asiditesini…
Yorum BırakMehmet Akif Ersoy Sürgün Edildi Mi? Edebiyatın ve Göçün İzinde Bir İnceleme Kelimenin gücü, anlatıların dönüştürücü etkisi, tarihin tanıklığına dönüşen edebi metinlerin büyüsü… Bir edebiyatçı olarak, zaman zaman sadece kelimelerle değil, aynı zamanda kelimelerin arkasındaki insanların ve toplumların yaşadığı hüzün, direniş ve dönüşüm süreçleriyle de yüzleşmek gerekir. Edebiyat, bizi geçmişle, şimdiki zamanla ve hatta gelecekle buluşturur; ancak bazen bir edebiyatçının hayatı, tıpkı metinleri gibi, toplumun ona biçtiği bir kimlikle şekillenir. Bu yazıda, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en önemli figürlerinden biri olan Mehmet Akif Ersoy’un sürgün edilip edilmediğini sorgulayacağız, aynı zamanda onun edebi mirasının ve yazdığı metinlerin toplumsal anlamlarını derinlemesine inceleyeceğiz.…
Yorum BırakKararname çıkarma yetkisi nedir? Geleceği şekillendirecek gücün derinlerine yolculuk “Bir kararnameyle her şey değişebilir mi?” diye hiç düşündünüz mü? Belki bugünün dünyasında bu, kulağa abartılı geliyor ama yönetim biçimleri, yasalar ve güç dengeleri hızla evrilirken bu soru çok yakında hayatımızın merkezinde olabilir. Gelin, sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek “kararname çıkarma yetkisi”ni birlikte masaya yatıralım. Çünkü mesele yalnızca bir hukuk terimi değil; yönetimin, demokrasinin ve bireysel özgürlüklerin geleceğiyle ilgili. Kararname çıkarma yetkisi: Temelleri ve bugünkü anlamı Kararname çıkarma yetkisi, yürütme organının yani genellikle devlet başkanının veya hükümetin, yasama organından (parlamento veya meclis) bağımsız olarak doğrudan kural koyabilme gücüdür. Bu yetkiyle…
Yorum BırakKarantina… Sadece bir kitap adı değil, çoğu zaman ruhumuzun derinliklerine dokunan bir deneyim. Bir odada, bir şehirde, hatta bir kalpte hapsolmak demek. Bu yazıyı yazarken, tıpkı o kitapta anlatılan karakterler gibi ben de bir iç hesaplaşmanın içinde buldum kendimi. Belki sen de bu satırları okurken aynı duyguyu hissedeceksin. Çünkü mesele yalnızca bir kitapta “cinsellik var mı?” sorusunun yanıtı değil; mesele, bu sorunun ardında saklı olan insanlığın ta kendisi. Karantina: Sınırların Ötesinde Bir Hikâye Karantina kitabı, ilk bakışta bir salgının ya da zorunlu bir kapanmanın hikâyesi gibi görünür. Ancak sayfaları çevirdikçe, bunun çok daha derin bir yolculuk olduğunu anlarsınız. İnsanların korkularıyla,…
Yorum Bırak“Çocukken dedemin cebinde hep bir avuç karanfil olurdu. Dişleri ağrıdığında ilaca değil, o küçücük kahverengi tomurcuklara sarılırdı. ‘Doğanın eczanesidir bu’ derdi, gözleri ışıldayarak. O zamanlar anlam veremezdim. Şimdi ise ağzı kuruyan, nefesi tazelenmeyen, diş ağrısı çeken herkesin sorusunun aynı noktada birleştiğini biliyorum: Karanfil ağızda nasıl kullanılır?” Karanfilin Küçük Tohumunda Saklı Büyük Güç Karanfil… Yüzyıllardır şifalı bitkiler arasında saygı gören, küçücük ama etkisi büyük bir doğa mucizesi. Antiseptik özelliğiyle diş ağrısını hafifletir, ağız kokusunu giderir, nefesi tazeler. Fakat mesele yalnızca faydasında değil; mesele onu nasıl, ne zaman ve ne amaçla kullandığınızda saklıdır. İşte bu sorunun cevabını anlamak için, iki farklı insanın…
Yorum Bırak