İçeriğe geç

Özkaynak hangi kalemlerden oluşur ?

Özkaynak Hangi Kalemlerden Oluşur? Bir İşletmenin Gerçek Yüzü

Kayseri’nin sabahları… Sıcak ekmek kokusu, caddelerdeki yavaş adımlarla yürüyen insanlar ve güneşin yavaşça tepemizde parlamaya başladığı o anlar… Her şey bir şekilde her zaman aynı gibiydi. Fakat ben, bir gün, çok sıradan gibi görünen bir şeyin, içimde derin bir yankı uyandıracağını fark ettim. O gün, iş dünyasına dair bir kavramla tanıştım: “Özkaynak.”

O Gün Her Şey Değişti

O sabah, kafemde otururken, eski bir dostum olan Emre’yle karşılaştım. Emre, uzun yıllar iş dünyasında deneyim kazanmış, oldukça başarılı bir gençti. Onunla sohbet etmek her zaman ilham vericiydi, çünkü o, her zaman her şeyin bir mantığı olduğuna inanırdı. Bu kez, neyin yanlış gittiğini konuşuyorduk. Çünkü Emre’nin en son iş projesinde, işler beklediği gibi gitmemişti. Bu durum onu oldukça üzmüştü ve ne olursa olsun, ne yapması gerektiği hakkında bir türlü karar veremiyordu.

“Özkaynak eksik,” dedi Emre bir anda. Şaşkın bir şekilde ona baktım. Çünkü daha önce hiç duymadığım bir kelimeydi. “Ne demek istiyorsun?” diye sordum. “İşletmelerin güçlü olabilmesi için doğru özkaynaklara sahip olması gerekir. Yani, sermaye kalemlerini doğru kullanmak çok önemli,” dedi. O an, içimde bir şeyler kırıldı gibi hissettim. Çünkü hayatımda ilk kez, bir şeyin eksik olduğunun farkına varıyordum.

Özkaynak: Güçlü Bir İşletmenin Temeli

Emre’nin bu kelimeleri ağzından dökülürken, bir anda gözlerim de açılmaya başladı. “Özkaynak” sadece bir kavram değilmiş, aslında bir işletmenin ruhuymuş. O an düşündüm, ben de yaşamımda kendi özkaynağımı nasıl oluştururum? O an, işlerimin nasıl düzeleceği, hayatımın yönüyle ilgili soru işaretleriyle dolu bir dönemdeydim. Emre bana, özkaynağın hangi kalemlerden oluştuğuna dair birkaç şey söyledi. Temelde, özkaynak, bir işletmenin kendi kaynaklarından oluşuyor. Bu kaynaklar ise; ortaklardan sağlanan sermaye, şirketin karları, yani kazanılan ve işletme içinde birikmiş değerlerden oluşuyormuş.

“Ama sadece nakit değil,” diye ekledi Emre. “İşletmelerin sadece maddi kaynakları değil, insan kaynakları ve marka değeri gibi soyut unsurları da özkaynağa dahil edebiliriz.” İşte bu noktada içimde bir şeyler yerine oturdu. Yani, özkaynak sadece banka hesaplarındaki paralarla sınırlı değilmiş. Kendi hayatımda da bunları oluşturabilirim: değerler, deneyimler, öğrenilen dersler… Hepsi birikerek bir özkaynak halini alabilirdi.

Bir İşletmenin Hayatına İleriye Dönük Bakmak

Yıllar sonra, bu konuşmayı hatırladığımda, hayatımda yaptığım birçok şeyin aslında bir tür özkaynak oluşturduğunu fark ettim. Bir işe başlamak, bir projeyi hayata geçirmek… Hepsi özkaynaklarımla ilgiliydi. Mesela, birkaç yıl önce başladığım blog yazarlığı, ilk başta sadece bir hobi gibi başlamıştı. Ama sonra, okurlarımın geri dönüşleri, benim gelişimim ve edindiğim deneyimler, birikmiş bir değere dönüştü. Tıpkı işletmelerin özkaynaklarını arttırması gibi, ben de hayatımda bu birikimi artırmaya başladım.

O gün, iş dünyasındaki o küçük ama çok önemli kelime, bana başka bir şeyler düşündürdü. Özkaynak eksikliği, hayatta eksik hissettiğinizde ne oluyorsa, iş dünyasında da o olurmuş. O kadar büyük bir boşluk yaratır ki, işler bir türlü yoluna girmez. Kendime sordum, “Peki, ben özkaynağımı nasıl geliştiririm?” Bu sorunun cevabı, iş dünyasındaki başarımdan çok, kendi kişisel gelişimime odaklanmam gerektiğini fark ettiğim bir andı. Her deneyim, her kazanç, her kayıp… Bunların hepsi bana birer kalem gibi hizmet ediyordu. O an bir ışık yandı ve bir şeylerin eksik olmadığını, sadece doğru kalemlerin yerine oturması gerektiğini hissettim.

İnsan Kaynağı: En Değerli Kalem

Belki de “insan kaynağı” dediğimiz şey, hepimiz için en önemli kalemlerden biridir. O gün Emre’nin söylediklerini düşündükçe, yalnızca para ve sermaye değil, etrafımızdaki insanlar da hayatımızın en büyük özkaynağı oluyordu. Bu insan kaynağını nasıl değerlendireceğimizi bilmek, işlerimizi ne kadar ileriye taşıyacağımızı belirleyecek. Benim için en değerli özkaynaklarım, kendimi geliştiren, benimle birlikte büyüyen insanlar olacak. Çünkü o insanlar, bana yeni bakış açıları kazandırıyorlar ve her bir deneyim, bana yeni bir kalem olarak ekleniyor.

Ve Sonra Ne Oldu?

Bir sabah, uzun zamandır takip ettiğim bir blog yazarı, yazısında aynen şunu yazmıştı: “İşletmelerin güçlü olması, sadece bankada ne kadar para olduklarına bakmakla ilgili değildir. Gerçek güç, birikmiş özkaynaklardan gelir.” O an, Emre’nin söyledikleri tekrar aklıma geldi. Gerçekten de, yaşamda ne kadar birikim yaptığımız, ne kadar doğru kalemleri bulduğumuzla ilgili bir şey. Şimdi, zaman zaman üzülsem de, bu hayat yolculuğunda eksik olduğunu hissettiğim anlarda, özkaynaklarımın güçlendiğini düşünüyorum. Bugün sahip olduğum her şeyin, her bir başarımın ve hayal kırıklığımın, bana kattığı kalemlerin olduğunu kabul ediyorum.

Son Söz: Özkaynak Birikimi, Hayatın Kendisi

İşte, özkaynak kelimesi, bana sadece iş dünyasını anlatmadı. Aynı zamanda kendi hayatımı anlamama da yardımcı oldu. Yani, bir işletme gibi değil, bir insan gibi düşünmeye başladım: Hangi kalemleri biriktiriyorum, hangi deneyimlerin bana katkısı var, hangi insanlar hayatımda değer katıyor? Bu sorularla her gün, özkaynağımı biriktiriyorum ve geleceğime doğru adım adım ilerliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
https://grandoperabet.net/